Güney Kalifornia Universitesinde çalışan araştırmacılar, bilgi teknolojileri enstitüsü olarak yaptıkları geniş çaplı biyometrik çalışmalar sonucu uluslararası ekiplerle biyometrik sistemlerin kandırılmasını önleyecek deneyler üzerinde yoğun araştırmaları sürdürüyor.
USC araştırmacılarından olan Wael Abd-Almageed yeni nesil taramaları kullanarak biyometrik veriler üzerinde deneyler gerçekleştirdi ve lazerler tarafından yakalanan kan akışı, materyal yakalama, kızılötesi kısa dalga sensörlerinin desteğiyle bu verilere ulaştı.
Yapay zekayı da içine katarak yukarıda bahsi geçen verilerin aktarımını gerçekleştirirken 3D kameralar yapay zeka’dan gelen veriyi analiz ederek diğer kaynaklarla kombinasyon halinde karşılaştırıyorlar.
Abd-Almageed söylediklerine göre “Bütün verileri birleştirerek zengin data bankası oluşturuyoruz, algoritmanın hızlı ve akıllı öğrenme felsefesiyle kişinin yüz, göz ve parmak izi verilerini birleştirebiliyoruz.”
IARPA tarafından devreye alınan ve desteklenen büyük proje kapsamında, yakın zamanda ikinci finansal destek paketini de sağlayan firma, sahtecilik saldırıları, biyometrik, yüz, göz ve parmak izi gibi verilerin aldatılmasını önleyecek güvenilir altyapı ağını oluşturuyorlar.
“Kullandığımız teknoloji insanlığa büyük artı katacak yeniliklere ev sahipliği yapabilir. Aynı zamanda insanlara güvenilir yaşanabilir ortam sağlar,” Abd-Almageed bu sözleri paylaştı. “Biyometrik teknolojilerin hayatımızda büyük önem taşıdığı dönemde, ATM cihazlarından, akıllı telefonlara ticari para transferlerinin yapıldığı günümüz ticari piyasasında, sahteciliği önlemeyi ve yaşamları güvende tutmayı planlıyoruz.”
Biyometrik endüstrinin ötesinde ve biyometrik doğrulamanın kullanım alanlarının artmasıyla birlikte deepfake ve spoof attack diye adlandırılan sistemleri devre dışı bırakmaya yönelik saldırılar ve tehditlerin geliştiği artık kaçınılmaz.
